İnovasyon ve Girişimcilik Sözlüğü

İnovanadolu Sözlük, içeriği kullanıcılar tarafından oluşturulan, inovasyon, girişimcilik, teknoloji vb. Konularda başlıkların oluşturulduğu ve tanımladığı topluluktur.

Başlık oluşturmak için, oluşturmak istediğiniz başlığı sözlük arama motoruna yazıp enter’a basmanız gerekmektedir. Karşınıza şöyle bir ekran çıkacak;

Başlığı niteleyen ilk tanımınızı yazdıktan sonra “Tanımı Ekle” butonu ile başlığı oluşturabilirsiniz.

Açmak istediğiniz başlık halihazırda sözlük’te yer alıyor ise, bu başlığın altına tanımınızı ekleyebilirsiniz.

Öncesinde Sözlük Kuralları’nı okumanızı tavsiye ederiz.

Düzenle

Düzenle

logo
Nedir?
Topluluklar
Yarışmalar
İlanlar
Sözlük
Uygulamalar
  • logo
    • Giriş Yap
    • Kayıt Ol
  • Giriş Yap
  • Kayıt Ol
  • ANA SAYFA
  • İnovanadolu Nedir ?
  • Topluluklar
  • İlanlar
  • Uygulamalar
  • Sözlük

İnovasyon ve Girişimcilik Sözlüğü

İnovanadolu Sözlük, içeriği kullanıcılar tarafından oluşturulan, inovasyon, girişimcilik, teknoloji vb. Konularda başlıkların oluşturulduğu ve tanımladığı topluluktur.
Dahası | Sözlük Kuralları

Popüler Başlıklar

Günün En Çok Oylanan Tanımları

akıncı belgeseli kavramlar

marul 3 0
  • 2020-05-26 00:57:17

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Baykar tarafından geliştirilen akıncı tiha'ın yapılış sürecini anlatan belgesel.

Video


el cezeri kişiler

titus 3 0
  • 2019-09-16 23:32:05

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

El-Cezerî (Arapça yazılışı ile: الجزري)’nin tam adı Ebû’l-‘İzz İsma‘il b. er- Rezzâz El-Cezerî (yine Arapça yazılışı ile: أَبُواَ ْل ِع ِزإ ْسما ِعي ِل ْبنُال ِِّرزازالجزري) olup yabancı literatürde tam ismi, Abū al-'IzIsmā'īl b. al-Razāz al-Jazarī olarak anılmaktadır. Bu çalışmada bundan sonra kısaca “El Cezeri” olarak anılacaktır. 12. ve 13. yy’larda Mezopotamya’da yaşamıştır. Cizre’de doğan El Cezeri bundan yaklaşık 850 yıl önce, elektrik kullanmadan, mekanik parçalar ve su kullanarak çeşitli robotlar ve insan hayatını kolaylaştıran düzenekler yapmış zamanının çok ilerisinde bir bilim insanıdır.

El Cezeri için birçok kaynakta “mühendis”, “mucit” yakıştırması yapılmış olsa da bu yakıştırma eksik kalmaktadır. Nitekim. yapmış olduğu çalışmalarda aynı zamanda akademik bir çizgi izlemektedir. Dolayısıyla bir bilim insanı olarak nitelendirilebilir. Zira kendinden önceki araştırmacıların çalışmalarını incelemiş, kritik etmiş, eksiklerini ve doğru taraflarını not etmiştir. Bunlara ek olarak yapmış olduğu bu akademik/literatür çalışmalar sayesinde kendisinden önceki bilim insanlarının çalışmalarını geliştirmiştir.

Ortadoğu’da Yukarı Mezopotamya bölgesinde yaşamış olan El Cezeri’yi bölge insanından önce Avrupalılar tanımış ve kendisi hakkında araştırmalar yapmıştır. Yakın tarihte El Cezeri’yi ilk anlatan Prof. Elihard Wiedamann (1852-1928) olmuştur. Wiedamann, araçları bazı teknik resimler çizerek de anlatmıştır. El Cezeri hakkında en kapsamlı çalışmayı ve kitabının İngilizce çevirisini yapan Donald R. Hill, “The Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices” adlı kitabıyla (1974) El Cezeri’nin eserlerinin daha geniş kitlelerce anlaşılmasını sağlamış ve El Cezeri’nin robotik ve sibernetiğin öncüsü olduğunu günümüz insanlarına göstermiştir. Donald R. Hill bu yayınından sonra 1976’da kitapta anlatılan su saatlerinden birini yapmış ve Londra Bilim Müzesinde sergiletmiştir. El Cezeri daha sonraki süreçte ülkemizde de tanınmaya başlanmış ve hakkında çalışmalar yapılmıştır.

Ülkemizde El Cezeri ile ilgili ilk çalışmayı yapan ünlü tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı (1896-1984) önce 1951 yılında “Tarih Hazinesi” dergisinde daha sonra da 1972 yılında “Kara Amid” dergisinde El Cezeri’den bahsetmiştir. Geçen zaman zarfında El Cezeri hakkında makaleler yayınlanmış olsa da kendisi hakkındaki bilgiler hep tekrar niteliğinde olmuştur.

Aslında El Cezeri’nin varlığını bilmemizi sağlayan zamanının Diyarbekir Sultanı el-Salîh Nasîrüddîn Ebu'l Feth Mahmûd bin Muhammed bin Karaaslan, bin Davûd ibn Sukmân bin Artuk olmuştur. El Cezeri kendi yazdığı “El-Câmi’ Beyne'l- ‘İlmVe'l-Amel En-Nâfi’ Fi Es-Sınaâ’ti'ül-Hiyel” adlı kitabın yazımını sultanın emriyle olduğunu kitabın giriş bölümünde kendisi bahsetmiştir. Zamanının Diyarbekir Sultanı sayesinde böyle büyük bir bilim adamını tanıma şansı doğmuştur.


dijital sözlük kavramlar

marul 5 0
  • 2019-08-31 23:27:27

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Geleneksel medyada bilgi akışı medyadan izleyici, okuyucu, dinleyiciye dönüktür. Her ne kadar izleyici kendi sesini zamanın iletişim olanakları ile duyurmaya, gerek mektup gerekse radyo ile duyurmaya çalışmışsa da, internet teknolojisinin yapmış olduğu etkiyi hiç bir zaman gözlenmemiştir. İnternetin ilk ortaya çıktığı zamanlarda da bilgi akışı tek yönlü idi. Kullanıcılar kendi aralarında haberleşebiliyor, veri paylaşımında bulunabiliyor ancak teknik sınırlılıklar sebebiyle aktif birer içerik üreticisi değillerdir. WEB 2.0. teknolojisinin hayata geçmesiyle artık insanlar da birer içerik üretici olmuş; kendilerine verilenle yetinmemeye, sunulanı kendi istek ve beklentilerini karşılayacak biçimde dönüştürmeye başlamışlardı. Geleneksel medyanın anlaşılması için üretilen kavram setleri, kuramlar artık büyük ölçüde geçersizleşmeye başlamıştı. Dijital teknoloji kendisini anlamak için yeni modeller, teoriler gereksinmeye başladı. İletişim araçları yakınsamaya, içerik dönüşmeye, üretici ve tüketici kavramı melezleşmeye başladı.

İletişim araçlarının teknolojik gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkan, dönüşen iletişim kültürüne farklı yaklaşımlar söz konusu olmuştur. İletişimin içeriğinin üretildiği ortam merkeze alındığında “dijitalleşme”, kullanım dikkate alındığında “etkileşim, içerik dikkate alındığında ise “multimedya biçimselliği” kullanılmıştır. Günümüzde iletişim ortamını tanımlarken üretim ve dağıtım teknik imkanlarının geldiği noktayı göz önüne alarak bir isimlendirme yapmanın önemi ortadadır. Van Dijk ise yeni iletişim ortamını “dijital kodlama sistemine temellenen, iletişim sürecinin aktörleri arasında eş zamanlı ve çok yoğun kapasitede, yüksek hızda karşılıklı ve çok katmanlı etkileşim gerçekleştiği multimedya biçimselliğine sahip iletişim araçları”nın belirleyiciliğine dikkat çekmiştir. Yeni medya, dijital kodlama sistemine temellenen, hipermetinlilik ve modülerlik özelliklerini taşıyan yüksek hızda etkileşimin gerçekleştiği (bireylerin aktif olduğu) iletişim alanlarıdır” şeklindeki ifadesinde geleneksel medya ile yeni medyanın farklılıklarına dikkat çekmiş ve izleyicinin yeni medya ile dönüşen konumunu da vurgulamıştır. Van Dijk de bu doğrultuda yeni medya ile geleneksel medya arasındaki farklara “medya hem birleşmiştir hem de interaktiftir ve 20. ve 21. Yüzyılların başında dijital kodlar kullanır. Medya, çoklu medya, interaktif medya ve dijital medya olarak birçok alternatif isimle anılır. Bu tanımı kullanmak medyanın eski ya da yeni olduğunu belirlemek için kolaydır.

Dijital teknolojiyle birlikte üretim ve tüketim, üretici ve tüketici tanımlamalarının da sınırları değişmiştir. Zaman ve mekan kısıtlamaları ortadan kalmış, üretilen mesajın yayılım uzamı genişlemiş, geleneksel medya karşısında pasif bir konumda olan kitle aktif role bürünmüştür.

Dijital sözlükler gündelik hayata, politik, kültür, spor olaylarına dair başlıklar açılan ve açılan başlıklara yazar tarafından girilerin yapılmaktadır. Girilerde tanımlamalar yapılmakta, kişisel tecrübeler, yaklaşımlar, beğeniler ve eleştiriler yer almaktadır. Yazarlar başlıkla ilgili konuda örnekler verilmekte; fikirlere, kitaplara veya kişilere atıfta bulunulabilmektedir. Sözlüğün kendisine has bir jargonu vardır ve genellikle dijital çağın içinde doğup büyümüş gençler tarafından kullanıldığından bu jargonu kendisine has özellikler barındırmaktadır. Ekşi Sözlük sözcük, terim, kavram ve kişilere ilişkin bilgi, deneyim, gözlem, espri, yorum, anket, link ve kaynak içeren interaktif bir mecra, veri tabanıdır. Ekşi sözlük daha teknik bir ifadeyle, bünyesinde barındırdığı yazarların görüşlerini içerik olarak sunan, collaboravie hypertext dictionary niteliğinde bir yapıdır. Sözlük Sedat Kaplanoğlu tarafından 1999 yılında kurulmuştur ve sözlüğün sloganı kutsal bilgi kaynağıdır. Ekşi Sözlük, Türkiye’de katılımcı sözlük anlamında bir ilk olmuş ve herkesin erişimine açılmasıyla özellikler gençler tarafından en çok kullanılan internet sayfalarından birine dönüşmüştür. Ekşi Sözlük çevrim içi hayatına başladıktan bir süre sonra, yazar alımını durdurmuş, bu durum Ekşi Sözlük yazarlığının popüler ve prestijli bir statüye dönüşmesini sağlamıştır. Ekşi Sözlük yazarlığı için artan talep başka sözlüklerin de hayata geçmesine zemin hazırlamış, Ekşi Sözlükten sonra İTÜ Sözlük, Uludağ Sözlük, İnci Sözlük, Elma Sözlük, Private Sözlük, Kral Sözlük gibi sözlükler sırasıyla hayata geçirilmiştir. Bu sözlüklerden pek çoğu zamanla kapanmak durumunda kalmışlardır.

Sözlükler postmodern bilginin bir numunesi olma yolunda ilerlemektedir. Sözlüklerde yazılan çoğu zaman kabul edilmesi için öne sürülen, doğru ya da yanlış şeklinde değerlendirmeleri yapmanın çok mümkün olduğu bilgiler değillerdir. Açılan başlıklarda onlarca, yüzlerce bazen binlerce giri yapılmaktadır. Her bir girinin kişiselliği, kendisine has oluşu dikkate alındığında, kişi sayısınca anlam, yorum, bakış açısı kamusallaşmakta, ilgili konuya, olaya, duruma veya sözcüğe eklenerek onu anlamsal bir genişlemeye tabii tutmaktadır. Yazarlar belirli bir fikir ya da konseptle sınırlanmamışlar, tamamen özgür iradeleriyle yazmaktadırlar. Sözlükler bir tür meclis, konuşma tartışma platformu gibi de görülebilirler. Söyleyecek sözü olan, tespiti olan, rahatsızlık duyan, daha farklı olanı talep eden veya öneren, yaratıcı bir bakış açısını sunmak isteyen gençlerin buluştuğu bir söz söyleme meclisidir. Yorumu yapan, bakış açısını sunan kimse kendi kimliği, yetişme tarzı, eğitimi düzeyi ile ilgili de bilgi sunarak kamusal alanda var olurken, yorum yaptığı başlıkta ifade edilen durum ya da olaya nasıl baktığını kendi penceresinden sunarak anlam zenginliği oluşturmaktadır. Alternatif tanımlamalar, yorumlamalar, yaklaşımlar dijital iletişim ortamlarının postmodern kültüre yaptığı muazzam bir katkıdır.

Dijital sözlüklerde yazarlar çoğu zaman doğruyu sorgulayan, konuları yeni ve yaratıcı bakış açısıyla ve katılımcı oluşum formatında ele almaya gayret etmektedir. Sözlükler bu yönüyle ana akım medyadan farklılık göstermektedirler. Yazarlar muhalif bir söyleme sahiptir. Dijital kültürün insanı reel hayatta daha da yalnızlaştıran tarafına zıt biçimde, kullanıcı isimlerle dijital nesil katılımcı sözlüklerde sosyalleşerek, paylaşarak, eklenerek, genişleyerek var olmaktadırlar. Anonim yapı bu düzenin anahtarıdır. Sosyal hayatın baskısından uzak, gerçek olmayan ama olmak istedikleri, olmayı hayal ettikleri gibi birisi olarak yazmak, muhalif tutup sergilemek, sunulanı olduğu gibi kabul etmeyip onu değiştirmek, var olana karşı kendi gerçekliğini sunmak ve hatta dayatmak dijital sözlüğün ve dahi postmodern kültürün bir getirisi ve imkanı olarak algılanabilir.

İnternette insanlar gerçek yaşam koşullarından sıyrılarak, fiziksel özelliklerini geride bırakarak bir araya geldiklerinden, herkes olmak istediği insan olduğundan farklı, özgürlükçü bir deneyim sunmaktadır. İnternette kimlikler sunulan ifadelerle, yaklaşım tarzlarıyla, sahip olunan bilgi ve entelektüel birikimle kurulmaktadır. Sahip oluna birikimi internet koşullarında yansıtmak da önemlidir. Ancak uzam yeni kimliklerin oluşmasına, yeni bir bilme ifade etme, içerik oluşturma, yorumlama biçimlerini oluşturmaktadır.

Dijital Sözlükler küreselleşmesinin ve ortaya çıkan yeni iletişim imkanlarının hayatımıza daha çok girmesi ile birlikte eski sözlüklerin modern kavram ve durumları açıklamakta yetersiz kalışının alternatif sözlük ihtiyacı doğurması sonucunda ortaya çıkmıştır. Dijital sözlükler gerçek zamanlı, akışa dayalı çevrim içi forumlar, topluluklar yaratmaya odaklı sosyal ağlar, “urban dictionary” tarzı sözlük formatını kullanan kullanıcı içeriği siteleri ve ortaklaşa üretimin altyapısını oluşturarak Wikipedia gibi örnekleri yaratan Wiki’lerin bir karışımı olarak tanımlanabilirler. Öte yandan dijital sözlükler, sözcük, kavram, olay, durum ya da fikirleri yazarların yorumlarını içeren sübjektif bir tutumla sunmaktadırlar. Dijital sözlüklerde yapılan yorum, sağlanan katkılar anlık ve gündelik hayatta karşılaşılan tecrübelerin eşliğinde yapılmaktadır. Sözlükler bu bağlam son derece dinamik, katılımcı, gündemden etkilenen ve ayrıca gündemi belirleyen yapılardır. Bu durumda sözlükler yer alan başlıkların ifade ettiği anlamlar sürekli genişlemekte, değişmekte, bireysel tecrübelerin birikimiyle kendi nesnelliğini üreten postmodern alanlara dönüşmektedir.

Dijital sözlüklerde kullanıcılar hem içeriğin üretimi gerçekleştirmekte hem de içeriğin tüketicisi olmaktadır. Dijital iletişim kültürünün önemli özelliklerinden birisi olan rollerin değişmesi, postmodern kültürün niteliklerinden birisi olan tanımların ve sınırların ortadan kalkmasının bir işareti olarak yorumlanabilecek. Dijital kültürün iletişim araçları insanlara mobilize olma olanağı sağladığından her an bağlanarak içeriğe erişmek, katkıda bulunmak mümkündür; genişleyen ve güncellenen içeriğe her an ulaşarak eş zamanlılık özelliğini ortaya koyar ve içeriğin güncel kalmasını sağlar. Dijital sözlükler ayrıca çok geniş depolama olanaklarını kullanarak içeriği saklamakta, arşiv niteliği de taşımaktadır. [1]


türkiye'de girişim sermayesi kavramlar

titus 3 0
  • 2019-08-31 12:34:22

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik kalkınmaya ve işsizliğin azaltılmasına katkı sağladığı düşünülen girişim sermayesi finansman modelinin, ABD ve diğer gelişmiş ülkelerin gelişim aşamalarında sıkça kullanıldığı görülmektedir. Dolayısı ile, ülkemizde işsizliğin azaltılarak üretimin artırılması ve ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi sürecinde bu modelin kullanılması önemli katkılar sağlayabilecektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, girişim sermayesi finansman modeli ile ilgili yapılacak yeni araştırmaların önem arz ettiği görülmektedir.

Ülkemizde, girişim sermayesi alanında ilk çalışmalar 1984’lü yıllarda yapılsa da bu finansman modeli, ancak1990’lı yıllarda tanınmaya başlanmış ve 2000’li yıllara kadar yasal süreçleri tamamlanmıştır. Girişim sermayesi sektörünün Türkiye’de varlığının kabul gördüğü ve uluslararası fonların giderek kalıcı yatırımlar için ülkeye giriş yaptığı bir dönem olarak kabul edilen 2005 yılı sonrasında, girişim sermayesi yatırım tutarları önemli rakamlara ulaşmıştır. Ülkemizde, 2008 küresel finans krizinin etkisiyle duraksamaların yaşandığı girişim sermayesi yatırımları, 2010 yılı sonrasında artarak devam etmiştir. Ancak, Dünya ekonomileri ile karşılaştırıldığında, ülkemizin girişim sermayesi alanında fazla gelişme gösteremediği görülmektedir.


bilgi asimetrisi kavramlar

titus 3 0
  • 2019-08-28 10:16:57

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

İki taraf arasında bilgi yönünden simetrinin bulunmaması durumunda bilgi asimetrisi ortaya çıkmaktadır. Bilgi asimetrisi, işlemin taraflarından bir ya da birden fazlasının diğer kişi ya da kişilerden daha iyi bilgiye sahip olması durumu olarak tanımlanabilir. Mal ya da hizmetin arz ve talep edenleri arasında bilgi yönünden yakınlık her iki tarafın da daha sağlıklı karar vermelerinde etkili olmaktadır. Taraflardan birinin mal ya da hizmet hakkında diğerine göre çok daha fazla bilgi sahip olması diğerini etkileme ve yönlendirme imkânı sunmakta, rekabet koşullarının ve iktisadi etkinliğin ortadan kalkmasına sebep olmaktadır. Sağlık hizmetlerinde arz edenin talep edene göre çok daha fazla bilgisi bulunmaktadır. Bu durum diğer birçok sektöre göre çok daha büyük boyuttadır. Bilgi asimetrisi sağlık piyasalarının ayırıcı bir özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır.

Asimetrik bilgi, piyasadaki ekonomik sistemlerin bazılarının diğerlerine oranla daha fazla bilgiye sahip olması durumudur. Piyasalarda çeşitli nedenler ile bilgi simetrisi gerçekleşmemekte ve bilgiye ulaşma imkânı çok olanlar bilgiye ulaşma imkânı olmayanlar arasındaki bilgi simetrisi bozulmaktadır. Bu durum taraflardan birinin diğerlerine üstünlük sağlamasına neden olmaktadır.

Piyasa, tüm bilginin var olduğu kabul edilen bir bilgi sistemidir. Bilgi sayesinde mal ve hizmetler en iyi koşullarda en düşük maliyetle elde edilmektedir. Çünkü piyasa alıcılar ve satıcılar arasındaki fayda ve fiyat ile ilgili gerekli olan bütün bilgiyi sağlamaktadır. Piyasadaki bilgi tam ve doğru değilse, piyasa başarısızlıkları görülebilmektedir. Bir mal veya hizmetin özellikleri hakkında alıcı ve satıcının birbirlerinden farklı bilgiye sahip olmaları asimetrik bilgi olarak ifade edilmektedir. Asimetrik bilgi varlığında, piyasa sosyal yararı maksimize edememektedir. Sağlık hizmetleri piyasası, yapısı itibari ile diğer piyasalardan ayrı olarak değerlendirilmekte ve piyasayı diğerlerinden ayıran en temel özelliklerin başında da sağlık hizmetlerine olan talebin belirsiz olması ve asimetrik bilgi gelmektedir.


senarist yapay zeka kavramlar

titus 5 0
  • 2019-08-27 00:53:27

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

“Fotoğraf icat edildiğinde ressamlar ne yaşadıysa, yapay zekanın gelişimiyle birlikte öykü yazarları da aynısını yaşayacaklar. Robot yazarlar kusursuz kitaplar yazabilecekler. Bu yüzden tıpkı ressamlar gibi sürreal çalışmaktan ve gramer sınırlarını zorlamaktan çekinmeyin.” Dövüş Kulübü’nün yazarı Chuck Palahniuk’in bu sözü, yapay zekanın sanat dünyasını ne derece etkileyebileceğini özetler niteliktedir. Senaryosu, Benjamin ismi verilen bir yapay zeka tarafından yazılan ilk kısa film olan Sunspring kısa filmi bu alanda örnek olarak değerlendirilebilir. Dünyanın ilk otomatik senaristi olan Benjamin tarafından kaleme alınan Sunspring bir bilim kurgu filmidir.

Bugüne kadar yazılmış hemen hemen tüm bilim kurgu senaryolarını analiz ederek kendi senaryosunu oluşturan Benjamin, bu filmdeki oyunculara ait cümleleri, kelimeleri tek tek incelemiş ve bu kadar ayrıntıyı işleyerek kendisine yepyeni bir kısa film oluşturmuştur. Senaryoyu yazarken başarısız olduğu tek nokta ise oyuncu isimlerini uyduramamak olmuştur. Bir isim kullanmak yerine, filmin karakterlerini harflerle simgelemiştir. Ayrıca 30.000 üzerinde şarkıyı analiz ederek, filmde kullanmak üzere bir de şarkı bestelemiştir.

Filmde birbirinden farklı cisimler, olaylar art arda sıralanmaktadır. Bir anda oyuncunun ağzından bir yapay göz çıkabilmekte ya da diğer bir oyuncu bir devre kartı ile uğraşırken, başka bir oyuncunun katılmasıyla çok farklı bir aşk diyaloğu geçebilmektedir. Oyuncu şarkı ile birlikte bir anda kendini yıldızların arasında bulurken, hemen ardından çalan eski bir cep telefonunu cevaplayıp duvara bantlanmış olan çok teknolojik bir silahı ağzına sokarak belki de intiharı düşünmektedir. Hemen ardından odanın tabanında, tavana açılan bir kara delik belirmektedir. Genelde oyuncular da birbirlerine “I don’t know what are you talking about” (Neden bahsettiğini bilmiyorum) demektedirler. Film için yapılan yorumlar, öncelikle aşırı karmaşık ve ilginç bulunmakta, yapay zeka ile film hazırlama konusunda henüz erken olduğu ifade edilmektedir.

İş süreçlerini otomatikleştiren yapay zeka sistemlerinin, sanat alanında kullanılması birçok tartışmayı da beraberinde getiriyor. Sanat eserlerinin bir duyguya sahip olması gerektiği görüşündekiler, yapay zekanın sanat eseri yapamayacağını savunmaktadırlar.Bununla birlikte otonom sistemlerin yaptığı sanat eserlerine yönelik sanat galerileri de gösterime girmeye devam etmektedir.

Google'ın nesneleri gerçekçi bir şekilde sahnelerin içine yerleştirebilen ve yeni geliştirilen yapay zekasının yanında Çin Hükümeti’nin yapay zekaya yaptığı yatırımın yüzde 400 artması, konunun ciddiyetini ve beklentilerin yüksekliğini göstermesi açısından kritiktir. Hollywood’un en çok kullanılan film tekniklerinden biri olan yapay zeka, çok fazla insan gücü ve uzun saatler gerektiriyor. Google’un yeni geliştirdiği yapay zeka teknolojisi, bu konuda Hollywood’a yardım eli uzatmaktadır. Bu yeni teknoloji, sahneleri tarıyor ve çevresel etkenler ve durum hakkında veriler elde etmektedir. Sonrasında ise ortamı buna göre hazırlayarak doğru verilerle objenin her türlü özelliğini tahmin edip ona göre hareket etmektedir. Örneğin yürüyen bir insan varsa, onun kaldırımda yürümesi gerektiğini anlayan yapay zeka objeyi kaldırımda yürütebilmektedir.

Bir gün yapay zeka algoritmaları tıpkı bir sanatçı gibi, verilen örneklere benzer şekilde hayal ederek ve daha önce öğrendiklerini birleştirerek resimler yapacak, ahenkli müzikler besteleyecek ve belki de duygu yüklü şiirler yazacaklar. Bu yapay zekaların bu alanlarda bir şeyler üretmesi onları gelecekte bir Claude Monet, Mozart ya da bir Nazım Hikmet yapabilecek mi? Yapay zekaların ürettiği şeylere sanat denilebilecek mi?


turing testi kavramlar

titus 3 0
  • 2019-08-27 00:26:35

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

İlk bilgisayarlar inşa edildikten sonra, Alan Turing, eğer bunlar uygulama bakımından evrenselse, her şeyi yapabiliyor olmaları gerekir mantığı yürütmüştü. Turing’in bilgisayarların yapabileceğini düşündüğü şeyler arasında, insan zekasını taklit etmek de vardı. Alan Turing, tasarımlanmış bir sistemin gerçekten zeki olup olmadığını sorgulayabilecek bir test önermektedir.

Turing testi, dış görünüşten etkilenmememiz için saf zekayı yalnız bırakan bir ortamda insanla makineyi yarıştırır. Her konu konuşulabilir ve bilgisayar tümünde insan düzeyinde performans göstermelidir. Karşısında zeki bir insan sorgucuya karşı ve hem de bu kadar geniş yelpazede her türlü konu hakkında verilecek cevabın da hem düşünülerek hem de zeka içeren şekilde verilmesi gerekir.

Bir makine, uzaktaki bir insanı kendisinin insan olduğuna inandırırsa, Turing testini geçmiş sayılır. İnsan beyni 100 milyardan fazla sinir hücresiyle (nöron) olayları yarım saniyede algılar ve tepki verir. Bilgisayarlar daha kısa sürede işlem yapar, ancak Turing testi çok yüksek bir çıta olup henüz bu testi geçebilen bir makine ortada yoktur. Her ne kadar ortalıkta şov amaçlı bir kaç dakikalık testlere sokulan lafazan programları saymazsak, doğal dili ve içinde yaşadığımız dünyayı insanlar kadar iyi anlayan bir bilgisayar yapılamadı. Yine de hedef buraya doğru gitmek yönünde.


girişimcilik türleri kavramlar

marul 4 0
  • 2019-08-26 16:26:09

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

1-) Sosyal Girişimcilik
2-) İç Girişimcilik
3-) Fırsat Girişimciliği
4-) Kamu Girişimciliği
5-) Yaratıcı Girişimcilik
6-) Takipçi Girişimcilik
7-) Girişimci Girişimcilik
8-) Çevreci Girişimcilik
9-) Teknik Girişimcilik


hızlandırıcı ve kuluçka merkezi farkı kavramlar

titus 4 0
  • 2019-08-26 23:58:21

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Hızlandırıcı programları kuluçka merkezlerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi genellikle kuluçka merkezlerinin kâr amacı gütmemesi fakat hızlandırıcıların çoğunun kâr amacı gütmesidir. Bu nedenle hızlandırıcı programlar bünyelerine aldıkları şirketlere tohum yatırım denen ve karşılığında o şirketten hisse aldıkları ufak miktarda bir yatırım yapmaktadırlar. Tohum yatırım şirkete yapılan ilk yatırımdır. Bu hisse ve tohum yatırım miktarı her program için değişmekle birlikte genellikle %3 ile %5 arasında bir hisse olup yatırım miktarı da $50,000’ı geçmemektedir. Hızlandırıcılarla kuluçka merkezlerinin arasındaki diğer farklılıklar ise, kuluçka merkezlerindeki programlar çok daha uzun süreli olup birkaç yıl sürmektedir. Hızlandırıcılarda ise programlar genellikle 3 ile 6 ay arasında değişmektedir.

Bunun dışında hızlandırıcı programlar genellikle en az prototip aşamasında bir ürünü olan ya da fatura kesmeye başlamış girişimleri programlarına dâhil ederken, kuluçka merkezleri fikir aşamasında veya proje aşamasındaki girişimleri de programına dâhil etmektedirler. Yine bu iki program arasındaki başka bir ayrım da hızlandırıcı programların “startup” denilen, Türkçe karşılığı teknoloji girişimi olarak kabul edilen girişimleri programına dâhil etmesidir. Startup kelimesinin üzerinde henüz uzlaşılmış bir tanım olmasa da, bu kelime hızlı büyüme odaklı, kullanıcı ve müşteriyi temel alan, kısa zamanda küçük kitleden büyük kitleye ulaşmayı hedefleyen başlangıç aşamasındaki teknoloji girişimlerini kastetmektedir.

Ayrıca iyi bir hızlandırıcı programa kabul edilmek sayıca yeterli program olmadığı için ve bu programların kontenjanları da kısıtlı olduğu için oldukça zordur. Bu yüzden de hızlandırıcıların kabul oranları çok düşüktür. Kuluçka merkezleri ise hızlandırıcılar kadar rekabetçi değillerdir ve kabul oranları daha yüksektir.

Buna karşılık hızlandırıcı programlar melek yatırımcı ağları, girişimci veya proje yarışmaları, girişimcilik eğitimleri ve girişimcileri destekleyen paylaşımlı ofislerle karıştırılmamalıdırlar (Walters ve diğ., 2014). Hızlandırıcı programlar bu gibi desteklerin bir veya birkaçını sağlayabilmektedirler fakat bu destekleri tek başlarına bir hızlandırıcı programla kıyaslamak doğru değildir. Mesela; seçtiği girişimcilere birkaç günlük bir eğitim verip sonra da onların jüri karşısındaki sunumlarına göre onlara ödüller veren bir girişimcilik yarışmasına hızlandırıcı program demek yanlıştır.

Hızlandırıcı programlar genellikle teknoloji alanında faaliyet gösteren ve startup olarak adlandırılan girişimleri programlarına dâhil etmektedirler. Özellikle e-ticaret, hizmet yazılımı, mobil, nesnelerin interneti, siber güvenlik, oyun yazılımı, büyük veri gibi yazılım projeleri hızlandırıcı programların en çok tercih ettiği startup türleri arasında gelmektedir. Bunun nedeni ise hızlandırıcı programların 3-6 ay arası kısa süreli programlar olmaları ve dijital projelerin bu kısa zaman aralığında bile büyük bir ivme kaydedebilmeleridir. Fakat donanım girişimleri için ise ne yazık ki bu zaman aralığı yeterli bir ivme gösterebilmeleri için çok kısadır. Bu nedenle bu tip girişimlerin daha uzun süre faydalanabilecekleri kuluçka merkezlerini tercih etmeleri daha yerinde olacaktır.

Kâr amacı gütmeyen hızlandırıcılar olsa da çoğunlukla bu programlar kâr amacı gütmektedirler. Gelirlerini ise farklı şekillerde elde edebilmektedirler. Hızlandırıcılar tarafından en çok tercih edilen gelir modeli, programlarına dâhil ettikleri startup şirketlerden hisse almaktır. Bu şirketler ileride büyüyüp yatırımcıların dikkatini çektiğinde hızlandırıcı programlar kendi hisselerini yatırımcılara devredip paylarını almaktadırlar. Hızlandırıcılar tarafından uygulanan başka bir gelir modelinde ise programa dâhil olan her girişim veya girişimciden programdaki hizmetler için ücret alınmasıdır. Bu tek seferlik sabit bir ücret olabileceği gibi aylık ofis kullanımı veya aylık hizmet bedeli gibi aylık ücretler halinde de alınabilmektedir. Son olarak hızlandırıcıların kullandığı diğer bir gelir modeli ise programa sponsor bulup sponsorlardan belli bir ücret alınması veya devletten teşvik alınmasıdır. Bu modelde girişimciden herhangi bir ücret talep edilmemektedir. Bunlara ilaveten bazı hızlandırıcı programlar bulundukları ofisi kurumsal firmalara belirli zamanlarda kiralayıp buradan kendilerine bir gelir sağlamaktadır veya düzenlediği ücretli etkinliklerden gelir kaynağı yaratabilmektedir. Hızlandırıcı programlar kâr amacı gütseler bile günümüzde kâr edebilen çok az hızlandırıcı program bulunmaktadır. Çoğu ancak işletme giderlerini karşılayabilmektedir. İlk hızlandırıcı program olan Y Combinator programının bile kâra geçmesi beş yılı bulmuştur.


yapısal işsizlik kavramlar

marul 3 0
  • 2019-08-26 16:06:35

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Bir ülkenin ekonomisinde yaşanan değişikliklerle meydana gelen işsizlik türüdür. Ülkenin sahip olduğu kültüre, sosyal ve ekonomik alışkanlıkların değişmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Piyasadaki emek arz ve talebinin birbirini karşılamaması ve durumun uzun sürmesi halinde yapısal işsizlik ortaya çıkmaktadır. Mesleki, demografik, doğal ve kurumsal değişiklikler sonucunda ortaya çıkabilen isizlik türü, çeşitli sektörlerde ve bölgelerde meydana gelebilir.

Yapısal isizlik, “İş gücünün yapısını oluturan coğrafi unsurlar, mesleki yetenek ve endüstri gibi başlıklarla emek talebinin yapısı arasında uyum sağlanamaması nedeniyle oluşan işsizlik türüdür" şeklinde açıklanabilir. [1]


hızlandırma programı kavramlar

titus 4 0
  • 2019-08-19 11:45:17

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Yola çıkmış veya belli bir aşamaya gelmiş girişimlerin yer aldığı/seçildiği girişimlerin olduğu programlardır.


imera türk girişimleri

titus 3 0
  • 2019-08-19 11:40:03

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Gökçe Ak, Mehmet Asim Özcan ve Anıl Kürt tarafından kurulan İmera, kısaca akıllı sokak aydınlatma sistemi. Genel aydınlatma amaçlı kullanılan sokak lambalarının insan ve araçlara karşı duyarlı hale getirilip, birbiriyle iletişim kurması sağlamayı hedefliyor. Geleneksel kullanılan armatürler yerine ÖLED (Organik LED) armatürlerin kullanılmasını teşvik eden girişim, dış aydınlatmadan kaynaklanan enerji tüketimini, ışık kirliliği ve CO2 salınımını azaltmayı hedefliyor. Girişim bu sayede elektrik tasarrufu sağlamayı hedefliyor ki geleneksel sokak aydınlatmalarına göre yüzde 90, LED sokak aydınlatmalarına göre yüzde 80, şu anda gelişmekte olan sokak/cadde aydınlatma otomasyonlarına göre ise yüzde 60 enerji tasarruflu bir sistemden bahsettiğimiz altınızı çizmekte fayda var.

İmera, nasıl aydınlatacağını ilgili alana giren canlı/cansız varlıkları tespit ederek kadar veriyor. Örneğin sistem bir insan algıladığı zaman çevresindeki 1-2 lambanın aydınlığı arttırırken, araç tespit edildiğinde 3-5 lambayı aktifleştiriyor. Kimsenin olmadığı durumlarda ise asgari aydınlatma düzeyinde çalışıyor. Tüm sistem kontrol merkezi tarafından kontrol edilebiliyor ve sınırlar esnetilebiliyor. [1]


evdekibakıcım türk girişimleri

titus 3 0
  • 2019-08-19 11:56:12

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Türkiye’de bebek, çocuk, yaşlı ve hasta bakım hizmeti almak isteyen aileler ile en kalifiye uzman bakıcıları hızlı ve güvenilir bir şekilde bir araya getirmeyi amaçlayan girişim. Miraç Bal tarafından kurulmuştur.


recontact:londra yazılım

titus 2 0
  • 2019-08-19 11:49:37

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Sinematografik yerli oyun.

Oyunun tasarımını, senaryosunu ve yönetmenliğini Eray Dinç üstlenirken, yapımcılığını Simay Dinç, geliştirici ekibin başında da Can Aksoy bulunuyor. Oynanabilir Sanatlar mottosuyla yola çıkan ekibin en büyük başarısı sinema filmlerini çoktan seçmeli hikaye yönlendirmeler üzerine değil doğrudan oyun dinamikleri olan video ve sinematiklerin üzerine kuruyor olması. Bu haliyle Recontact özgün içeriklerle mobil oyun sektöründe adından daha da söz ettireceğe benziyor.


albaraka fintech girişim sermayesi fonu diğer

titus 2 0
  • 2019-08-19 12:14:09

  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş
  • Reddit'de Paylaş
  • Whatsapp'ta Paylaş
  • Bağlantı

Daha çok Albaraka Garaj'da gelişen girişimleri fonlayan Albaraka Türk fonu.


SON TANIMLANANLAR

ekrem yıldırım
safa albayrak
hasan bünül
tobb projektör projesi
yusuf tuna
neden hep gece
mehmet baler tuna
business process outsourcing
bpo
markalaşma ofisi
makers türkiye
ongun tan
luftlab
21. yüzyıl becerileri
hürkuş teknoloji enstitüsü
pira
mehmet ali makbuloğlu
bootstrap
jack of all trades
anamorfik lens
w2g.tv
mikroglia
merkezi sinir sistemi
çevresel sinir sistemi
madde-toplam puan korelasyonu
cronbach alfa güvenirliği
i̇ki yarı test güvenirliği
paralel form güvenirliği
test-tekrar test güvenirliği
bağımlı iki örnek t testi
  • 1
  • 2
  • 3
İNOVANADOLU

inovanadolu, sağladığı araçlar ve topluluklarla üyelerinin birlikte projelerini hayata geçirebileceği inovasyon ve girişimcilik platformudur.

  • Kullanıcı Sözleşmesi
  • Gizlilik
  • İnovanadolu platformu hakkında
  • Görüş Bildir

© 2019 İNOVANADOLU. Tüm Hakları Saklıdır.